Türkiye'nin 81 ilinde gerçekleştirilen ve eş zamanlı olarak yapılan "Demokrasi ve Şehitler" mitingitüm yurtta olduğu gibi Bolu'da da yoğun katılımla Bolu Demokrasi Meydanında büyük bir coşku ile gerçekleşti. Binlerce vatandaş tek yürek, tek ses olarak ellerinde Türk bayrakları ile demokrasiye sahip çıktı.
Demokrasi Meydanında düzenlenen mitinge Bolu Valisi Aydın Baruş ile eşi Nagihan Baruş, Milletvekilleri Ali Ercoşkun ile Fehmi Küpçü,Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz,AİBÜ Rektörü Hayri Coşkun, Ak Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay, CHP İl Başkanı Kazım Karsu, MHP İl Başkanı Adem Evcil, Vali Yardımcıları, İlçe Kaymakamları, Bolu Belediye Başkan Yardımcıları, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, kurum ve kuruşların müdürleri, STK temsilcileri ve Bolu’nun tüm ilçelerinden gelen binlerce vatandaş katıldı.
MÜCADELE EZAN DİNMESİN DİYE OLDU, MÜCADELE BAYRAN İNMESİN DİYE OLDU
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan miting, MHP İl Başkanı Adem Evcil’in konuşması ile devam etti. MHP İl Başkanı Adem Evcil konuşmasında, “15 Temmuz akşamı Türkiye Cumhuriyeti tarihine şehit kanlarıyla yazılmış, altın harflerle yazılmış zafer gecesidir. 15 Temmuz akşamı bir çoğumuz yakınlarımızdan bu hadiseleri öğrendik, bir çoğumuz ne olduğunu da anlayamadık, bir çoğumuz ilerleyen dakikalarda böyle bir girişimle karşı karşıya olduğumuzu anladılar. İlk etapta, ilk anda sokağa öyle bir indiler ki Genelkurmay Başkanlığını teröristlerin işgal ettiğini anladı bu millet. Meclisi teröristlerin bombaladığını anladı bu millet. Milletin yanında olundu, vatanın yanında olundu, bayrağın yanında olundu. Mücadele ezan dinmesin diye oldu, mücadele bayrak inmesin diye oldu. Bu şanlı mücadelede 15 Temmuz tarihinde sene 1099 haçlıların Kudüs’ü işgalinin yıldönümüydü, o akşam takvimlere baktık, bütün hengame geçtikten sonra. Takvim de öyle bir ayet yazıyordu ki Al-i İmran suresinde ‘’Gevşemeyin diyordu, hüzünlenmeyin eğer iman etmişseniz üstün olan sizlersiniz’’ ve iman eden herkes sokaktaydı ve iman eden herkes şu an burada.Biliyorsunuz Bolu’da ikinci bir süreç daha yaşadık. Bir tweetle Bolu Valisi’nin esir olduğu haberi aldık. Hep birlikte, koşar adım hiçbir şey düşünmeden valilik binasına vatan için, bayrak için koştuk. Ya bu millet size bırakın valisini, bırakın belediye başkanını, bırakın seçilmişini, çakıl taşı verir mi. Sloganlarımız bir oldu, yüreklerimiz bir oldu. Burada şu an görmekteyim ki Özel Kuvvetler Komutanlığına girerken aldığı emri hiç sorgulamadan vatan için,millet için, bayrak için, karşısındaki düşmana ateş eden Ömer Halisler var ve eminim burada hepiniz birer Ömer’siniz. O akşam Allah Allah nidalarına karıştı ‘’Ne Mutlu Türk’üm Diyene’’ sözleri. O akşam Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez naralarına karıştı. Bütün şehitlerimiz için Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez.Düşünebiliyor musunuz öyle bir milletiz ki insanlığın var oluşundan beri akrebin kıskacında yaşayan bir milletiz. Bu ilk olmayacak, emin olun son da olmayacak ama bu mücadele bu şanlı mücadele buradaki, bu alanı dolduran Yenikapı’daki miting alanını dolduran bütün siyasi partiler, siyaset üstü bir duruş sergileyecek ve bu vatandan bütün düşmanları söke söke atacaklar. O akşam süs havuzunda abdest alan insanlar var belki şehit olurum anlayışıyla, gaza anlayışıyla süs havuzundan abdest alıyorlar. Allah’ın huzuruna abdestli çıkmak için. Şehit olmak için birbiriyle yarışan bir milletin temsilcileriyiz. Yeter ki şehir vermeyelim, yeter ki bu ülke bölünmesin, yeter ki ezanlar dinmesin, yeter ki bayrak inmesin değil 28 gün değil 38 gün 365 gün burada nöbet tutarız. Bir çağrımızla sokaklara inen bütün aziz dava arkadaşlarımı sevgi ve saygıyla selamlıyorum ve bu yüce milletin önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
BU ÜLKENİN KURUCULARI HALKTIR
CHP İl Başkanı Kazım Karsu ise yaptığı konuşmasında“Böyle bir toplantıyı tertip eden Sayın Valime özellikle teşekkür ediyorum. Böyle bir yerde, böyle bir zamanda bizi bir araya getirerek dünya ve Türki Cumhuriyetleri de dahil olmak üzere en güzel hareketini yaptı diye düşünüyorum. Değerli arkadaşlarım yalnız bunun derinliğinde Cumhuriyetin kurucusu ve onun silah arkadaşlarına saygı,sevgi ve hürmetle eğiliyorum. Yüce Atatürk ‘’Yurtta sulh, cihanda sulh’’ demişti. İşte yurtta sulh, işte cihanda sulh başlıyor. Savaş yanlı kendisiyle başarı kazanmaz, hem ekonomik hem de toplumsal barış olmadıkça kimse, kimsenin savaş kazandığını düşünemez. Bu savaş bitmedi, bu savaş yalnız sizin bir araya gelmenizle bitecek. Bu ülkenin emekçileri, bu ülkenin yaratıcıları sizlersiniz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları, yıldızları o analar onları kutluyorum. Görüyorum ki o analar kimisi çocuklarını alarak kimisi çocuklarını bırakarak buraya gelmişler. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda bu anaların da emeği var, onların da aileleri var. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu güne kadar olan şehitlerimizin huzurunda saygıyla eğiliyor, onları yıldızlara bırakıyorum. Bir gün öncesini düşünelim, birbirimize düşman gibi bakıyorduk. Artık birbirimize düşman gibi bakmak olmamalı , bu ülkede yaşayan kim olursa olsun, bu ülkenin insanları ister vali olsun, ister milletvekili olsun, ister işadamı olsun, ister halk olsun. Biz halkız halk, bu ülkenin kurucularındanız, bu ülkenin kurucuları sizlersiniz, sizlerin emeği var, sizlere helal olsun. Sizi bir araya getirmek çok kolay, güzel tatlı bir bakış, güzel bir gülüş yeter” ifadelerine yer verdi.
TÜM DÜNYAYA TÜRK’ÜN NE OLDUĞUNU GÖSTERDİNİZ
Sakarya şiiri ile konuşmasına başlayan ve uzun zamandır ihtiyaç duyulan birlik ve beraberliğin şu anda Türkiye'nin her yerinde yaşandığını belirtenAk Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay, “Allah hepinizde razı olsun. Çünkü zor bir süreçten geçtik. 15 Temmuz gecesi, bu ülkenin milletine askerine, polisine,kurşun sıkarak darbe yapmak isteyenlere 4.5 G sistemiyle canlı yayına bağlanan Cumhurbaşkanımıza sahip çıkan sizlere saygıyla eğiliyorum. Sizler sadece Bolu’ya değil ilk günden bu güne kadar tüm Türkiye’ye , aynı zamanda tüm dünyaya Türk’ün ne olduğunu, geçmişte Çanakkale’de neler yaptığınızı , Sakarya’da neler yaptığınızı, Dumlupınar’da nasıl destanlar yazdığınızı tüm dünyaya gösterdiniz. Ama bunu yaparken bu kalkışmayı Fetö denilen alçak, namussuz ve şerefsiz terör örgütü mensupları yaptılar. Asker ocağı peygamber ocağı. Askerimize, polisimize, savcımıza, hâkimimize sahip çıkmak zorundayız. Bu zor süreçte hepsine ama hepsine destek olmak zorundayız. Millet olarak elmayla armudu ayırmalıyız. Türk adaletine güvenmek zorundayız, onların adaletine güvenmek zorundayız. Çünkü bu süreçte toplumun ve görev yapan herkesin buna ihtiyacı var. 15 Temmuzdan bu güne kadar burada benimle birlikte nöbet tutan öncelikle tüm Bolulu hemşirelerime sizlere teşekkür ediyorum”şeklinde konuştu.
SİZİN SAYESİNDE BÜTÜN KALLEŞLERİ SİLECEĞİZ
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ise miting alanını dolduran binlerce kişiye şu sözlerle hitap etti;“Bu gün yeni bir gün. Bu gün bu meydanda Türkiye’nin her meydanında bilhassa İstanbul’dan tüm Türkiye’ye hem de dünyaya yeni mesajlar veriyoruz. Bu mesaj bu son günlerde Türkiye’nin başına gelenlerin ne olduğunu çok iyi anladık. 40 yıldır devam eden Fetö terör örgütünü besleyen ve iliklerimize kadar sokanlar Avrupa Birliği, Nato, Amerika hepiniz göreceksiniz. Bunlardan Türkiye’yi temizleyip hep beraber yeni bir Türkiye kuracağız. Önce gezi olayları dediler, sivil darbe yapmaya kalktılar, başkomutan dur dedi durduk. 17-25 Aralık’ta hukuk darbesi yapmak istediler, başkomutan dur dedi durduk; nihayet 15 Temmuz’da askeri darbe yaptılar. Onu da siz durdurdunuz gene başkomutan sayesine durdurdunuz. Bu millet hep destanlar yazıyor, bu destanlar öyle bir noktaya geliyor ki yeni bir Türkiye kuracağız. Bu kurduğumuz Türkiye ile dünyaya yeni bir medeniyet iklimi oluşturacağız. Bu işi yapacağız. Bunu hep beraber yapacağız. Bunu yaparken A partisi, B partisi C partisi, iktidar partisi değil, tüm milletle beraber yapacağız. Allah hepimizi yardımcısı olsun, Allah milletimizi bir daha böyle belalara düşürmesin.Bunlara Başkomutan haşhaşiler demiş, kimse de inanmamıştı. Aslında haşhaşiler devletin dışında, devletine karşı terör estiren bir gurup eşkıya. Bizim şu anki terör örgütü Fetö laneti haşhaşilerden daha pislik çıktı. Kendi silahımız, kendi üniformamız, kendi tankımız, kendi helikopterimiz, kendi uçağımızla kendi insanını mahvetmeye çalışan kalleş çıktı. Sizin sayesinde bütün kalleşleri sileceğiz”
BU MİLLETİN DAMARLARINDAKİ ASİL KAN BU HAİNLERE GEÇİT VERMEDİ
Darbecilere dur demek için tankların önüne yatan bir milletin evladı olmaktan gurur duyduğunu belirten Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, “Vatan için, bayrak için, devlet için, birlik beraberlik için bundan 23 gün önce 15 Temmuz gecesinde bu meydanları, bu sokakları doldurdunuz, Fetö’nün köpeklerine, alçaklarına, vatan hainlerine derslerini verdiniz. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşımız’da dediği gibi’’ Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.’’ Siper ettiniz gövdenizi tankın, tüfeğin, uçağın, helikopterin önüne yattınız ve DUR! dediniz.Demokrasi dediniz, hukuk dediniz. Böyle bir milletin evladı olmaktan, böyle bir milletin hizmetkarı olmaktan onur duyuyorum, gurur duyuyorum.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk Gençliğe Hitabesinde ’’Dahili ve harici düşmanlarınız olabilir. Bunlara karşı damarlarınızdaki asil kan bunu durduracaktır’’diyor. İşte bu milletin damarlarındaki asil kan bu hainlere, bu alçaklara geçit vermedi, vermeyecek inşallah” dedi.
MEDENİYETTEN NASİBİNİ ALMAMIŞLARA BU MİLLET ÇELİK YÜREKLERİYLE KARŞI KOYDU
15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde konuşan Milletvekili Fehmi Küpçü ise konuşmasında, “15 Temmuz itibarıyla zaten korkumuz yoktu, ama korkuyu tamamen aldı. Korkmadı bu millet milletin istikbaline, mukaddesatına taş yürütenlere demirlerle, demir parçalarıyla ama ruhu olmayan bir şekilde onların istikbaline, demokrasisine, hikayesine doğru yürüyen Fetö şerefsizlerine, medeniyetten, değerden, kardeşlikten nasibini almamışlara karşı bu millet o çelik yürekleriyle karşı koydu. İstikbalimize, mukadderatımıza, değerlerimize millet iradesi dışında milletin mizanı dışında hiçbir güç ve mizanı kabul etmediğimizi bir kere daha beyan eden bulan yürekli insanlara yürekten teşekkür ediyorum. Böyle bir milletin evladı olduğum için gurur duyuyorum.Hep söylüyoruz biz bu coğrafyanın garipleri, yetimleri değiliz. Belki normal yaşantımız da annemiz babamız olmayabilir. Biz bu coğrafyanın has evlatlarıyız, biz bu coğrafyanın ta kendisiyiz, ta kendisi. Yok öyle kendi coğrafyamızda bize öksüz,yetim muamelesi yapmak” ifadelerine yer verdi.
BUGÜN TÜM YURTTA BİRLİK VE BERABERLİĞİN ORTAYA KONULDUĞU BİR GÜN
Bugünün demokrasi tarihi için önemli bir gün olduğunun altını çizen Milletvekili Ali Ercoşkunda yaptığı konuşmada, “Bu Demokrasi Meydanının böylesine dolduğunu belki bir daha göremeyiz. Cenabı Allah o günleri bir daha bizlere yaşatmasın. Bu alçaklar, bu katiller 15 Temmuz gecesi bu ülkenin, bu milletin kaderini değiştirecek belki de bir işgal sürecine sebep olacak bir hainliği ortaya koydular. Ama bu hainliğe karşı önünü arkasını düşünmeden Türkiye’nin her yerinde, her köşesinde, Bolu’nun her köşesinde darbeye karşı çıkan bir millet vardı, siz vardınız. Hiçbir ayrım gözetmeden o gece meydanlara inen büyük Türk Milletinin mensupları ve onları temsil eden kardeşlerimiz olarak, bizlerde Ankara’da olan milletvekilleri olarak TBMM’ne sahip çıkmak için gittik. Milletvekillerimizde sizlerle birlikte meydanlarda bu hain kalkışmaya hayır dediler. Meydanlarda o günden bu güne bir destan yazıldı. Bu günde bu destanın taçlandığı, 81 vilayette böylesine birlik ve beraberliğin ortaya konulduğu bir gün. Gelecekte çocuklarımıza torunlarımıza anlatacağımız evet bende o gün oradaydım, ülkeme sahip çıktım dediğimiz bir gün. Buradaki en büyük kazanımlarımızdan bir tanesi de bu birlik ve beraberlik. Siyaseten zaman zaman karşı karşıya gelebiliyoruz. O gece yaşanan olaylar ve içimizde gerçekleşen o ruh bize birlik ve beraberliği belki 50 senede, 100 senede kat edilebilecek bir mesafeyi bir gecede kat etmeyi nasip etti Cenabı Allah. Sizlere hizmet etmekten büyük onur ve gurur duyuyorum. Gece gündüz demeden büyük bir aşkla çalışacağıma söz veriyorum” ifadelerini kullandı.
Mustafa Nuri Gürsoy’un eşsiz sunumu ile devam eden mitingde Gürsoy konuşmasını yapması için Bolu Valisi Aydın Baruş'u davet ederken şu sözlere yer verdi; "O masum yüzünün altında cesaret, beyaz saçlarının altında tecrübe, mütevazi duruşunun altında kararlılık olan, 15 Temmuz Kalkışmasını ve devam eden süreci titiz bir şekilde çelişmeden, çekiştirmeden yürüten çok değerli Bolu'nun Valisi Sayın Aydın Baruş'u davet ediyorum"
ZİHİNLERİMİZDE VE YÜREKLERİMİZDE BU NÖBETE DEVAM EDECEĞİZ
"İşte Milli İrade, İşte Demokrasi Meydanı, İşte Bolu" diyerek sözlerine başlayan Bolu Valisi Aydın Baruş, "Akşemseddinin Ocağı,Tokadi Hayrettin'in Dergahı,Köroğlu'nun Diyarı,Yiğitlerin Mekanı,
Şehitlerin Toprağı,Bolu! 15 Temmuz'da olduğu gibi Bugün de ne büyüksün Bolu;Gerede'siyle, Mengen'iyle,Mudurnu'suyla,Göynüğüyle,Seben'iyle,Kıbrısçığıyla, Yeniçağa'sıyla,Dörtdivan'ıyla ne muhteşemsin Bolu.Sayın Milletvekillerimiz, değerli Belediye Başkanlarımız,Siyasi Partilerimizin değerli başkanları ve temsilcileri,Kaymakamlarımız,İl Genel ve Belediye Meclis Üyelerimiz,Muhtarlarımız, Sivil Toplum Kuruluşlarımız hepsi burada. Daha da önemlisi, dünya görüşü ne olursa olsun, kalpleri Türkiye için çarpan, gönülleri vatan sevgisiyle dolu,Bolulu tüm vatandaşlarımız burada.Sizleri sevgi ve muhabbetlerimle selamlıyorum.Sevgili Bolulular, 15 Temmuz'dan bu yana meydanlarda, sokaklarda devam ettirdiğiniz,Demokrasi Nöbetini, Milli İrade Nöbetini, ülkemizin dört bir tarafında olduğu gibi Bolu'da da büyük bir şölenle nihayete erdirmek üzere bir araya geldik.Tam 23 gün gece gündüz demeden birlik ruhu içerisinde bu nöbeti devam ettiren kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum.Bundan sonra, meydanlarda olmasak da, evlerimizde, işyerlerimizde ve en önemlisi zihinlerimizde ve yüreklerimizde bu nöbete devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.
YAPILAN SALDIRI ASLINDA MİLLETİN İRADESİNEYDİ
15 Temmuz'da, 40 yıldır ilmik ilmik bir örümcek ağı gibi dokunan büyük bir ihanet oyununun son perdesini yaşandığını belirten Vali Baruş, "Halkımızın iyi niyetini, hayırseverliğini kötüye kullanan,"Himmet" adı altında topladıkları paralarla büyük bir mali güç devşiren, çaldıkları sınav sorularını kendilerine kayıtsız şartsız esir etmek istedikleri gençlere vererek,haksız bir şekilde onları önemli mevkilere yerleştiren,yıllar boyunca, yüzbinlerce insanı "terör örgütü" adı altında usulsüzce dinleyen, insanların özel hayatlarını kayıt altına alarak özel arşivler oluşturan, daha sonra bu dinleme ve kayıtları tehdit ve şantaj aracı olarak kullanıp, kendi istediklerini yaptırmaya boyun eğdiren, kendisine boyun eğmeyenlerin hayatını haysiyet cellatlığıyla karartan, binlerce kişi hakkında asılsız belgeler üretip kendi elemanlarıyla el koymuş gibi bulup insanları yargılayan ve yıllarca hapse mahkum eden, kamuoyunda ve Devlet Yönetiminde meşruiyetini kaybetmeye başlayınca, 2012 Şubat ayında devletimizin en önemli kurumlarından MİT Teşkilatını hedef alan,2013 Yılı Mayısında Gezi Parkı olaylarıyla ayaklanma çıkartmaya çalışan,2013 Yılı 17/25 Aralık'ta Sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesini hedef alarak siyasi Türkiye'yi kaosa sürüklemek isteyen,Bir suç çetesinin ihanet oyunları zincirini yaşamıştık. Bu çete, tüm bu hile ve entrikalarından sonuç alamayınca, üst akıl hocalarının kurguladığı alçakça bir planla, asker elbisesi içinde kendisine biat eden elemanları vasıtasıyla, bu milletin alın terinden alınan vergilerle, vatan savunması için, bölücü terörle mücadelesi için kendisine teslim ettiği, silahlarla, tanklarla, uçaklarla bu millete saldırdı.Bu milletin birliğinin teminatı olan Sayın Cumhurbaşkanımızı katletmek,Milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisimizi yok etmek istediler.Yapılan saldırı aslında sizin iradenizeydi, Milletin iradesineydi.Milletin iradesini hazmedemeyenler, 15 Temmuz'da bu İradeyi tankla, topla, uçakla, silahla esir almak istediler, şer emelleri uğruna bizleri kendilerinin ve işbirlikçilerinin kölesi yapmak istediler, aramıza nifak sokup ülkemizi bir iç savaşa sokmak istediler,Türkiye'yi; bir Suriye, bir Irak, bir Mısır yapmak istediler, bin yıldır, uğruna yüz binlerce canlar feda ettiğimiz bu aziz vatanı bölmek istediler. Son 40 yıldır uğruna binlerce şehit verdiğimiz Güneydoğu'muzu, Doğu Anadolu'muzu bu vatandan kopartıp PKK'ya peşkeş çekmek istediler.Kalkınması uğruna milyonlarca insanın yıllarca alın teri döktüğü bütün medeniyet eserlerini bir kaç günde yok edip Türkiye'yi sine en az 50 yıl öncesine götürmek istediler.İnsanlarımızın kan ve gözyaşları üzerinde kendi iktidarlarını kurmak istediler.Peki ne uğrunaydı bunca ihanet. Türkiye yansın, vatan bölünsün, millet mahvolsun, ne farkeder onlar için.Yeter ki kendilerini himayesine alan yabancı güçlerin tasallutu altında kukla bir ülkede hayat sürsünler. Ama yeter ki, onların adına karar veren, iradelerini kayıtsız şartsız teslim ettikleri, kendisine uluhiyet atfettikleri şahsın bahşettiği makamlarla yetinen köleleri olarak yaşasınlar. Bu zalimce teşebbüsü bunun için yaptılar" dedi.
MİLLETİMİZİN CESARETİNİ, MERTLİĞİNİ GÖREN KORKAKLAR KAÇTILAR
Vali Baruş konuşmasını şu şekilde devam ettirdi; "Bu alçaklar, sadece kendi şer emellerinin gerçekleşmesinden başka hayali olmayanlar, bu milleti silahla, tankla, topla, uçakla sindirmek istediler. Sindirmeye güçleri yetti mi?Yetmedi kardeşlerim. Minarelerden sela seslerini, ezan seslerini duyan bütün Bolu ayağa kalktı, Ekranlardan Cumhurbaşkanımızı seyreden bütün Türkiye ayağa kalktı ve hainlere haykırdı, 'Cumhurbaşkanımız vermeyiz, İrademizi çiğnetmeyiz' Mehmet Akif merhum der ki; 'Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.Toplu vurdukça yüreklerimiz, hürriyet için çarptıkça kalplerimiz bizim irademizi asla esir alamazlar' 15 Temmuz'da bu milletin yüreği tek amaç uğruna attı ve bütün millet haykırdı: "Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez" Milletimizin cesaretini, mertliğini gören korkaklar kaçtılar,Halkımızın iyi niyetini süistimal edenler, çocuklarımızın, gençlerimizin hakkını, geleceğini çalanlar, masumiyet maskesi altında zalimlik yapanlar, millet nedir, vatan nedir, özgür yaşamak nedir bilmeyenler, aklını ve vicdanını arsızca satanlar, köleliği bağımsızlığa, esareti hürriyete tercih edenler, bu milletin şahlanışını görünce kaçtılar.Bunu yapanlar bizleri tanımıyorlardı.Oysa bizler, Divan Şairimiz Baki'nin dediği gibi;Baş eğmezizedâniyedünyâ-yıdûniçün,Allah’adır tevekkülümüz i’timadımız(Sefil dünya için aşağılık kimselere baş eğmeyizTevekkülümüz Allah’adır, biz Allah’a güveniriz)Bu vahşeti ve caniliği planlayanlar bu milletin değerlerini, mertliğini bilmiyorlardı.Kısacası bunlar ve bunların işbirlikçileri, himayecileri,bizleri tanımamışlardı. Köroğlu ne güzel söylemiş, bizleri, yani bu milleti ne güzel anlatmış;Muhanetlik etmek değil kârımız, Şehriyar sözüne uyanlardanız, Meydana girende yoktur korkumuz, Kazaya ırıza diyenlerdeniz. Ödleklerle hoş değildir aramız, Teke tek düşmana varmak töremiz, Muhanete sardırmayız yaramız, Yarayı kendimiz saranlardanız"
15 TEMMUZ BU MİLLETİN TARİHİNE ALTIN HARFLERLE KAZINMIŞ BİR DESTANDIR
15 Temmuz bu milletin tarihine altın harflerle kazınmış bir destandır. Kurtuluş Savaşı Destanımız gibi.O günlerde de bu milleti arkadan vurmak isteyenlerin ihanetlerini yaşamıştık.Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde, Milletimizin tek vücut olması sayesinde İstiklalimizi kazandık.15 Temmuz'da ise ihanetlerin en alçağını yaşadık. Vatan görevi için, bölücü terörle mücadele için evlatlarımızı ellerine kına yakarak teslim ettiğimiz hainler, kendi evlatlarımıza bize kurşun sıktırmak istediler, bizi içimizden vurmak istediler,
Sayın Cumhurbaşkanımızın dimdik duruşu, milletimizin eşsiz cesareti ve feraseti sayesinde ayakta kaldık.Canını, eşini, çocuğunu, anne-babasını düşünmeden tankların önüne atılan, uçakların, helikopterlerin ateşi altında meydanlara sahip çıkan, gökten ve yerden yağan mermilere göğsünü siper eden, kahramanlık destanı yazan polislerimiz, askerlerimiz, şehitlerimiz, gazilerimiz sizleri rahmet ve minnetle anıyoruz.
Ey şehitlerimiz. Sizler, bizlerin ve gelecek nesillerin hürriyetinin teminatı oldunuz.Bu millet sizleri asla unutmayacaktır.Sizin hikayeleriniz, destanlarınız gelecek nesillere övünç kaynağı olacaktır. Sizlerin bizlere miras bıraktığı kahramanlık ruhu bin yıllık ocağımız olan Anadolu toprakları üzerinde bağımsız ve hür olarak yaşamaya devam etmemizin güvencesi olacaktır.Buradan tüm dünyaya Abdürrahim Karakoç'un dizeleriyle haykırıyoruz.Bilmeyen öğrensin, duymayan duysun. Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz. Bölücü sapıklar aklına koysun kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz.Kalacak adımız, kaldığı gibi, Âleme velvele saldığı gibi tıpkı Sakarya'da olduğu gibi Kardeşiz, tek vücut, tek bir milletiz
GÜN BİRLİK GÜNÜDÜR, GÜN ARAMIZDAKİ DARGINLIKLARI UNUTUP, BİRBİRİMİZE SIMSIKI KENETLENME GÜNÜDÜR
Bu millet kendine hizmet edenleri unutmadığı gibi, kendisine ihanet edenleri de asla unutmayacaktır.Binlerce yıldır sayısızca ihanete uğramış milletimiz ve devletimiz dimdik ayakta kalmıştır.Hiçbir endişeniz olmasın, bugün de dimdik ayaktadır, kıyamete kadar da dimdik ayakta kalacaktır.Sonuçta daima hüsrana uğrayanlar ihanet edenler olacaktır.Gün birlik günüdür, gün aramızdaki dargınlıkları unutup, birbirimize sımsıkı kenetlenmek günüdür, gün bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesineyaşamak günüdür.Tek vatan üzerinde, ay yıldızlı al bayrağımız altında, tek devlet ve tek millet olarak yaşamaya devam edeceğiz.Burada, toplum olarak da üzerimize düşen vazifeler olduğunu hatırlatmak istiyorum.Önümüzdeki süreçte çok dikkatli olmalıyız.Bu ihanet çetesi, bu FETÖ örgütü sinsice oyunlar oynamaya şüphesiz devam edecektir.Gelecekte tekrar gerçekleştirmeyi tasarladığı hain planlarını gerçekleştirmek için çocuklarımızı, gençlerimizi zehirlemeye devam edecektir.Bu hile ve desiseleri boşa çıkarmak için; Yeni nesillerimizi, aklı hür vicdanı hür nesiller olarak yetiştirmeliyiz.Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza bağımsız bir ülkede yaşamanın değerini çok iyi anlatmalıyız.Gençlerimizin; Türkiye'nin geleceğine inanan ve kendine güvenen kişiler olmalarına yardımcı olmalıyız.İradesi başkaları tarafından esir alınarak yaşamaktansa ölmenin bir erdem olduğunu hepimiz bir hayat prensibi olarak benimsemeli ve bunu çocuklarımıza mutlaka öğretmeliyiz.15 Temmuz "Şehitler Günü" olarak ebediyen milletimizin hafızasında yaşayacaktır.Bu vesileyle; demokrasi mücadelesinde hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.Geleceğimiz umutlu, yarınlarımız mutluluk dolu olsun.Sizlere en derin hürmet ve saygılarımı sunuyorum”
Bolu Valisi Aydın Baruş’un konuşmasının ardından toplu fotoğraf çektirildi ve İstanbul Yenikapı’da düzenlenen "Demokrasi ve Şehitler Mitingi" canlı olarak izlendi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aziz milletimize hitaplarıyla mitingdeki coşku zirveye ulaştı.